Her yıl 4 tane tutulma olur. Bu bazen de 5 olabilir ama genelde 2 Ay ve 2 Güneş Tutulması olur. Tutulmaların o yıl hangi burçlarda olacağını kadersel rotamızın işaretleri olan Ay Düğümleri belirler. Bu yıl Ay Düğümleri Aslan ve Kova akslarında olduğu için tüm tutulmalar bu burçlarda olacak. Kuzey Düğüm yönünde Aslan, Güney Düğüm yönünde ise Kova var. Kuzey Düğüm gitmemiz ve sahip olmamız gereken enerjileri anlatırken, Güney Düğüm aşina olduğumuz ama bırakmamız gereken enerjileri anlatır. O yüzden Kuzey Düğüm Jüpiter ile Güney Düğüm de Satürn ile ilişkilendirilir. İtilim olarak ne zaman Kuzey’e doğru hareket etsek, şans dolu fırsatlarla karşılaşırız. Ne zaman bulunduğumuz noktada kalmayı seçsek yani Güney Düğüm’de, o zaman sıkıntılar ve kendini tekrar eden olaylar sarmalıyla kuşatılırız. Kuzey Düğüm bizi geliştiren, olgunlaştıran ve büyüten bir enerjidir. Güney Düğüm ise, zaten bildiğimiz ve olduğumuz enerjidir. Aslında Güney Düğümden tamamen kopamayız. Zaten kopmamalıyız. Ancak alışana kadar Kuzey Düğüm yönüne gitmeli ve sonra Güney ile Kuzey arasında bir denge kurmalıyız. Hiç birimiz olduğumuz yeri inkâr edemeyiz ve yok sayamayız. Orası sabit kalacak şekilde diğer yöne hareket etmeyi öğrenmeliyiz.
DEĞİŞİMDEN KORKARIZ
Tutulmalardaki amaç, bizi Kuzey Düğüm yönüne hızla itmektir. Değişmeyen tek şey değişimdir, sözünden hareketle hayatlarımız her an ve yeniden değişir. Hiçbirimiz doğduğumuz zamanki kişi değiliz. Bu durum bazen kolaylıkla bazen büyük sancılarla olur. Aslında her birimiz içten içe, değişimi ister ve büyük beklentiler de geliştirebiliriz zamanla. Ancak yine de değişimden ve bilinmeyenden korkarız. O yüzden bilmek isteriz. Ev değiştirirken, iş değiştirirken, eş değiştirirken, şehir, okul, arkadaş, kazanç, kişilik, sağlık ve daha bir sürü şeyimizi değiştirirken bilmek isteriz. Yeninin nasıl olacağını bizim için daha iyi olsun isteriz çünkü. Korkarız biraz yenilikten aslında. Ve sırf bu korkumuz yüzünden sıkıntı pahasına var olan düzenlerimizi o ya da bu sebepten korumayı seçeriz. Başka bir deyişle kendi bildiğimiz güvenli sularda yüzmek isteriz. Ancak sabitlik bizi geliştiremez. Aynılık bizi büyütemez. Bizler tekâmül etmek için gelmiş ruhlar olduğumuza göre, tekâmül için değişim esastır. Yani tekâmül yükselmek ve büyümeyi barındırır içinde. Babaannem derdi ki “Baklava, börek yiyerek olgunlaşılmaz”. Çok doğru değil mi? Tekâmül etmek olgunlaşmaksa bizim biraz zorlanmamız bazen sancı çekmemiz gerekir. Sıkıntılı durumlar hepimizin hayatında olgunluk seviyesine en çok ulaştığımız zamanlardır. Çünkü
gelişir ve bir şeyler öğreniriz.
TUTULMALAR EYLEME GEÇİRİR
O yüzden sistem o ya da bu sebepten bizim yapamadığımız değişimi, tutulmalar yoluyla bizim için yapar. Ben tutulmaları “Joker” kartlarına benzetirim. Bilirsiniz oyunda Joker çektiğinizde onu istediğiniz kartın yerine koyar ve oyunda daha aktif rol alırsınız. Bir başka deyişle eylem yapabilecek hale gelirsiniz. Sistemin de bize bu tutulmalarla yaptığı şey elimize Joker kartı vermek gibi bir şey. Bizim yapamadığımız eylemi Joker kartları yoluyla bize yaptırması. Çünkü radikal dönüşler yapmamız lazım, çünkü keskin virajlara girmemiz lazım, çünkü hayatımızın değişmesi lazım. Okuldan mezun olmak, evlenmek, boşanmak, iş kurmak, iflas etmek, taşınmak, şehir değiştirmek, hasta olmak, ameliyat olmak, sağlığına kavuşmak, çocuk doğurmak, mesleğinde tanınmak, sevdiğini kaybetmek, ayrılmak, yeni projeye başlamak gibi hayatlarımızın dönüm noktaları hep tutulmalar dönemlerine denk gelmiştir. Güneş Tutulmaları toplumsal olayları anlatırken, Ay Tutulmaları daha çok bireysel, duygusal ve ruhsal konularla ilişkilendirilir. Tutulmaların Kuzey ya da Güney Düğüm yönünde olması ise, bırakmamız ya da kazanmamız gereken enerjilerin detaylarını anlatır. Güneş
Tutulmalarının etkisi; 1 – 1,5 yıllık zamana yayılırken, Ay Tutulmaları yaklaşık 6 aylık bir zamanı anlatır. Tutulmaların detaylarını önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım.